Genel

Tembel Çocuğun Cennet Merakı (Kısa Çocuk masalları-Hikayeleri-Öykü)

                TEMBEL ÇOCUĞUN CENNET MERAKI

 Bir zamanlar çok zengin mi zengin, bu zengin adamın

bir o kadar tembel mi tembel bir oğlu vardı. Elinden

hiçbir şey gelmez, çalışmayı sevmezdi.  Babasının

zenginliğine güvenliği için çok şımarık ,ukala bir şekilde

yetişmişti. Askerlik çağına geldiğinde masal

dinlemekten hala hoşlanıyordu her akşam dadısının

yanında oturuyor ondan bildiğim bütün hikayeleri

anlatmasını isterdi. Bir akşam dadısı ona cennet diye bir

yerin varlığından bahsetti.

Orada yaşayan insanların ev işi ,çamaşır ,bulaşık gibi

dertleri hiç mi hiç yoktu, okula gitmek gibi ders çalışmak ,

aynı zamanda ödev yapmak gibi sorumlulukları da yoktu.

bıldırcın eti ile beslenir tanrının iyi yürekli insanlara

sunduğu kevser şarabından içerlerdi. Her zaman dadısının

anlattığı bu cennet hikayesi delikanlıyı öylesine bir

büyülemişti öylesine hoşuna gitmişti ki oranın özlemini

duymaya başladı. Bir an önce oraya gitmek için sabırsızlandı

cennet tam ona göre bir yer çünkü çalışmayı sevmiyor .

Günlerden bir gün:

-Dadıcığım ben cennete gitmek istiyorum dedi.

-Elbette gideceksin bir gün evladım dedi, fakat insanlar

ölmeden cennete giremez,

– O zaman bende ölürüm diye karşılık verdi.

Ertesi sabahta yatağımdan kalkmadı. Kendisini

uyandırmayan gelenlere .

-Görmüyor musunuz ben öldüm, beni mezara

koymuyorsunuz sizin yüzünüzden bir türlü cennete

gidemiyorum.

– Demeye başladı. Delikanlının annesi ile babasını

oğullarının bu halleri çok korktu ve çok üzüldüler.

Oğullarının delirdiğini sanıp hüngür hüngür ağlamaya

başladılar.

Delikanlının nişanlısı Fatoş karalar giyip yaslara büründü.

Nişanlısı için yas tutmaya başladı.

Doktorlar gelip delikanlıyı uyardı nasihat ettiler,

kendisinin ölmediğini anlattılar. Fakat delikanlı bu ölüm

hastalığından bir türlü vazgeçmek istemiyor,- beni hemen

mezara koyun cennete gitmek istiyorum- diye onlara yalvarıp

duruyordu. O civarda bilgisiyle ,yeteneği ile ün salmış bir başka

doktora daha vardı. Babası gidip durumu anlattı , umudunu o

doktora bağlamıştı.

 Ne isterse verecekti doktora babası

Doktor onu dinledikten sonra
-Oğlunuzu 1 hafta içinde iyileştireceğim dedi doktor; ancak bir

şartım var hiç kimse benim işime karışmayacak dediklerimi

aynen   yapacaksınız.

Delikanlının babası doktorun dediklerini kabul etti.

Daha sonra evine gidip hizmetçilerini ve karısını çağırdı,

doktorun isteklerini itiraz etmeden yapmalarını tembih etti .

Kurnaz ve yetenekli doktor daha çocuğun odasına girer girmez

bu cenazeyi evinizden niçin bekletiyorsunuz diye bağırdı. Bir

cenaze töreni hazırlayıp kaldırım bunu dedi. Delikanlı doktorun

sözlerinin işitince  sevincinden deliye döndü , çılgınlar gibi

-Gördünüz mü dedi.

Çevresindekilere – ben günlerden beri öldüğünü söylüyorum ama

sizler bana inanmıyorsunuz ,yaşasın yaşasın artık cennete gitme

zamanım geldi- dedi.

Tembel Çocuğun Cennet Merakı (Kısa Çocuk masalları-Hikayeleri-Öykü)

Sonra yerinden kalkıp sevinçle dans etmeye başladı uzun süre hoplayıp zıpladın iyice yorgun düştü derin bir uykuya daldı.

Doktor aradığı fırsatı yakalamış ,delikanlı uykudayken evin sahiplerini ve hizmetçilerini yanına çağırdı delikanlının hayalindeki cennette benzer bir oda hazırlamalarını istedi.
Odanın duvarları attlas kumaşlarla donatıldı, yerlere en pahalı halılar döşetildi , pencereler sıkıca kapatıldıktan sonra iki katlı kalın perdeler çekili, odanın ortasına gece gündüz yanması için pahalı şamdanlar ve kandiller yerleştirildi.

Hizmetçiler beyaz elbiselerini giydi, sırtlarına ikişer tane kanat bağladılar , cennetteki meleklerin görevlerini yürüteceklerdir.

Delikanlıyı ağzı açık bir tabuta koydular,  tabutu  odanın tam ortasına yerleştirdiler.

Delikanlı hala uyuyor uyandığı zaman kendisini tanımadığı bir ortamda buldu. Heyecanla yerinden doğruldu, neredeyim ben diye sordu.

-Cennettesin efendim diye karşılık verdi kanatlı hizmetçilerden biri

-Karnım çok aç bana biraz bıldırcın eti ile Kevser Şarabı getirin dedi, delikanlı.

Baş hizmeti ellerini  şaklatır şaklatmaz yan tarafta bir kapı açıldı sırtı kanatlı bir düzine hizmetçi daha içeri girdi.

Ellerinde altın tepsiler vardı.  Tepsi ağızlarına kadar bıldırcın eti doluydu, uzun boylu beyaz giysili hizmetlerden biri için nar şurubu doldurulmuş altın bir kadeh uzattı.

Delikanlı önüne konan yemekleri kıtlıktan çıkmış gibi yordu. Hizmetçiler çevresinde pervane gibi dönüyor.
Yemeğini bitirdikten sonra iki melek delikanlının elbiselerini çıkartıp güzel bir banyo yaptırdılar. Daha sonra ona altın yaldızlı bir gecelik giydirip kırmızı kadifeler ile süslü taht biçiminde bir yatağın üzerine bıraktılar. Delikanlı derin bir uykuya daldı , uyandığı zaman aynı hizmetçiler aynı yemekleri getirdiler. Önünde kandiller sürekli yanıyordu , perdeler açılmamıştı. Delikanlı neden bana hep aynı yemekleri veriyorsunuz dedi  çayınız , kahveniz ,tereyağınız veya sütünüzü yok  mu dedi .

Hizmetçiler

-“Cennette hep aynı şeyler yenir.” Dedi.
-Güneş doğmadı mı bana mı öyle geliyor?

-Cennette gece ve gündüz diye bir şey yoktur efendim.

– Peki saat kaç?

 -Cennette saat ve zaman da yoktur efendim. Dedi uşak.

-Yapabileceğim bir şey yok mu?

-Cennette hiçbir iş yapılmaz efendim.

-Cennetteki diğer insanlarla tanışıp konuşamaz mıyım?

-Cennetteki köşklerin birbirinden çok uzak , birinden diğerine ulaşabilmek için saatlerce yol gitmek gerekir efendim.

-Peki benim ailem ne zaman gelecek buraya.

-Ama daha yıllarca yaşayacaklar onlar babanız 20 annem ise 30 yıl sonra gelecek efendim

-Peki ya nişanlım Fatoş

-Onun daha 50 yılı var şu anda sizin için gözyaşı döker ama birkaç ay sonra yeni bir delikanlı ile tanışıp evlenecek.

-Delikanlı pişmanlık dolu bir ifadeyle başını salladı burada yapayalnız yaşamaktansa ölmeyi tercih ederim dedi.

-“Ölüler yeniden ölmez efendim” diye karşılık verdi.  Baş hizmetçi.

Dünyaya dönme arzusu her gün biraz daha artıyor delikanlıda.

Bir gün doktorun talimatı üzerine meleklerden biri delikanlıya “-müjde müjde  bir yanlışlık olmuş efendim siz ölmemişsiniz,  bu durumda cenneti terk etmeniz gerekiyor, sizi dünyaya götürmekle görevlendirildim.”

Delikanlı sevinçten göklere uçtu. Onu yeniden tabutun içine koydu ağzını kapattı birçok koridorda dolaştıktan sonra ailesinin bulunduğu odaya götürdü.

Delikanlı, tabutun kapağı açılır açılmaz nişanlısı Fatoş’un boynuna sarıldı. Birkaç gün içinde evlenme hazırlıkları tamamlandı 7 gün 7 gece düğün yapıldı.

Kurnaz doktor da düğüne çağrıldı.

Doktor delikanlının kulağına eğilerek şöyle dedi. Gerçek cennetin nasıl bir yer olduğunu ancak tanrı bilir fakat dünyada çalışmayana cennet de rahatlık yoktur.

 Tembel Çocuğun Cennet Merakı (Kısa Çocuk masalları-Hikayeleri-Öykü)

www.guzelbil.com

Ziya Özcan

Bu sayfayı açmadaki amacım, Dağınık halde bulunan ve her kesime hitab eden bilgileri bir araya toplamaktır. Özellikle 5N1K soru ve cevaplarını doğru bir şekilde yansıtmaktır. Ayrıca başka bir amacım ise eğitimdeki eksiklikleri ve bilgi dünyasındaki yanlışlıkları gidermek. Ayrıca ilkokul ,ortaokul,lise kademelerinde hazırlanmış her türlü yazılı sorusu, test, konu anlatımı, etkinlik çalışmaları, zümreler, yıllık ders planı, günlük ders planı, deneme sınavları , ilkokuma harf grupları ve eğitim konusundaki tüm dosya ve materyal bankası oluşturmak için yola çıktık.

Bir yanıt yazın

Başa dön tuşu